Your search results

Ekonomik devrim refahın mı yoksa gerilemenin mi habercisi?

Tarafından gönderildi مسؤل İçinde Ekim 17, 2024
0

Son yirmi yılda, Türkiye’nin elde ettiği büyük ve dikkate değer ekonomik başarı, başta yatırımcılar olmak üzere herkes tarafından açıkça görülmüş, üzerine birçok hedef ve umut inşa edilmiştir ve bu çalışmanın iyi düşünülmüş ve açıkça tanımlanmış planlara göre inşa edildiği bilinmektedir, böylece Türkiye’yi yatırım, turizm ve ticaret için önemli ülkeler listesine sokan büyük bir ekonomik rönesansa sahibiz.

Türk devleti, kentsel rönesans projelerini uygulamaya başlayarak ve emlak piyasasındaki çalışmaları teşvik ederek, ulaşımı güçlendirerek, caddeleri asfaltlayarak, köprüler inşa ederek, kamu tesislerinin sayısını artırarak ve iş fırsatları yaratmak ve ülkedeki işsizlik sorununu çözmek için şirketlerin büyük fabrikalarını çekerek istediği rönesansın temel taşını atmak için çalıştı ve üniversitelerin rolünü güçlendirerek ve birçok özel üniversitenin kapılarını yerli ve yabancı öğrencilere kayıt yaptırmaları için açmasına izin vererek eğitime önem verdi.

Yatırım ve Türk hükümetinin yıllar önce yaratmaya çalıştığı ekonomik devrimle ilgili olarak gündeme getirmek istediğimiz konunun özüne dönersek, 2008 yılının başından bugüne kadar yükseldikçe yükselen ve 2020’de Korona başlamadan önce zirveye ulaşan ve daha sonra tüm dünya üzerindeki etkisi açık olan küresel ekonomik krizden sonra dalgalanmaya başlayan ve her zamanki gibi Türkiye’deki ekonomi politikasının krizler meydana geldiğinde her zaman alternatif çözümleri vardır ve her zamanki gibi iç ve dış pazara sunmak için yatırım fırsatlarını geliştirmek için çalışmaya devam edeceğini bize kanıtlamak için geri döndü.

Hükümetin yatırımları canlandırmak için ortaya koyduğu en önemli projelerden biri, devletin 2022 yılında organizasyon şemasını sunduğu yeni şehir projesiydi ve hükümete bağlı Emlak Konut ve Toki gibi büyük inşaat şirketleri bu proje üzerinde çalışmaya başladılar ve bu tür şirketlerin, gelişmekte olan şehirlerin geleceği için planlanan herhangi bir projeye girdiklerinde, müreffeh bir şehre doğru temel taşı ve ilk adım olduğu bilinmektedir ve bu, özelde İstanbul’da ve genel olarak Türkiye’de çeşitli alanlarda geçmiş deneyimlerle gösterilmiştir.

Devletin üzerinde çalıştığı alanlardan biri, yabancıları ve Türkleri kendisine çeken bir mıknatıs haline gelen ve farklı milletlerden oluşan bir yelpazeyi bir araya getiren en büyük yer olan Başakşehir şehridir ve bu alan hakkında, hizmetlerde, kentsel gelişimde, yeşil alanlarda ve ulaşımda ulaştığı gelişme bilinmektedir, çünkü şehir merkezine bir metro hattı geçmektedir, ona ulaşan ana caddelerden bahsetmeye bile gerek yoktur.

Örneklerden bahsetmek istersek, bunlar Arnavutköy şehir merkezi gibi çok sayıda ve yaygındır, Türk devleti tarafından ortaya konan kamu yatırımlarına gelince, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin son 21 yılda ulaştığı yabancı yatırım hacminin 255 milyar dolara ulaştığını belirtmiştir, ve pazarda sunulan yatırım fırsatları hala ilerleme, çalışma ve çalışma aşamasındadır ve son zamanlarda Türk devleti tarafından Suudi Arabistan, Katar ve diğer birçok ülke arasında sunulan işbirliği fırsatları ve gayrimenkul, sanayi, ticari ve diğer yatırımların kapıları hala açıktır.

Compare Listings